5-6 çanak enginar
1 bağ yeşil soğan
1 demet dereotu ve sapları (ince doğranmış)
1 tatlı kaşığından az kepekli un
Sızma zeytinyağı
Deniz tuzu
Soğuk su
İç malzeme
2 adet közlenmiş patlıcan
2 diş sarımsak (ezilmiş)
50 gr Ezine peyniri
1-2 yemek kaşığı süzme yoğurt
Deniz tuzu
Karabiber
Sızma zeytinyağı
Hazırlanışı
Bir tencerede enginarları, yeşil soğan, dereotu ve sapları, kepekli un, zeytinyağı, tuz ve soğuk su ile haşlayın.
Enginarlar yumuşayınca tencereden çıkartıp soğumaya bırakın.
Patlıcanları ocak ateşinde veya fırında közleyip ince ince doğrayın.
Bir kapta sarımsak, patlıcan, peynir, yoğurt, tuz, karabiber ve zeytinyağı ile harç hazırlayın.
İnce doğranmış dereotu ile çanakların dış kısmı kaplayın. Hazırlanan patlıcan harcını bir kaşık yardımı ile enginar çanaklarının içine doldurun.
Hazırladığınız enginarları bir servis tabağına alın, üzerini dereotu yaprağı ile süsleyip servis yapın.
Not:
- Babaannem bu tarifte 2 adet kesme şeker de kullanırdı, ama bugün sağlık açısından hekimler pek önermediği için ben şekersiz olarak hazırladım.
- Enginarı haşladığınız suda birçok değerli mineral bulunur. Bu suyu saklayıp çorba ya da pilav yapımında kullanabilirsiniz.
- Enginar haşladığınız suyu cilt güzelliği için de kullanabilirsiniz. Yüzünüze sürüp 1 saat bekledikten sonra yıkayabilirsiniz. Böylece cildiniz canlanır ve siyah nokta oluşumu azalır.
Enginarın Kısa Tarihçesi:
Romalı zenginler enginarı, baharat, sirke ve bal ile hazırladıkları sosla tatlandırarak yemeyi tercih ederlerdi. Bu şekilde hazırlanan enginar uzun süre saklanabiliyordu.
Enginar, eski Yunan ve Roma devrinden beri bilinen bir sebzedir. Bu dönemlerde kral ve soyluların sofrasını süsleyen enginar 15. yüzyıldan itibaren Avrupa’da yayılmaya başlamıştır. 16. yüzyılda Fransa, Almanya ve İngiltere’ye, 17. yüzyılda ise Amerika’ya ulaşmıştır.
Ülkemizde ise 16. yüzyılda Avrupa’dan Osmanlı topraklarına göçen Museviler tarafından yetiştirilmeye başlanmıştır.