Gülhan Kaya

MUTFAK KÜLTÜRÜ ARAŞTIRMACISI VE YEMEK YAZARI

  • AnaSayfa
  • Hakkımda
    • Babaannem
    • Basında Ben
      • Sirke Yapımında Doğru Bilinen Yanlışlar – Nihal Doğan
      • Ahmet Güzel Yağdöken-Gülhan Kaya Röportajı
  • Mutfaklar
    • Burdur Mutfağı
    • Kahramanmaraş Mutfağı
    • Antalya Mutfağı
    • Isparta Mutfağı
    • Osmaniye Mutfağı
    • Hatay Mutfağı
    • Mersin Mutfağı
    • Adana Mutfağı
    • ÜLKEMİZDE DOĞU VE BATI AKDENİZ MUTFAĞI
    • Akdeniz Mutfağı
    • Girit Mutfağı
    • Sofranın Ahengi Mezeler
  • Tarifler
    • Deniz Ürünleri
      • Balık Sosları
      • Hangi Baharatlar ve Otlar Hangi Balığa Yakışır?
      • Soğuk Mezeler
        • Balık Pastırması
        • Çiroz Salatası
        • Deniz Mahsülleri Salatası
        • Lakerda
        • Salamura Hamsi
        • Somon Gravlaks
        • Somon Füme Rulo
      • Buğulama
        • Hamsi Buğulama
      • Balık yemekleri
        • Yaprak Çinekop
      • Güveçler
        • Deniz Mahsüllü Güveç
      • Kokoreçler
        • Levrek Kokoreç
      • Köfteler
      • Tavalar
        • Kalamar Tava
        • Tekir Tava
      • Izgaralar
        • Levrek Izgara
    • Salçalar ve Soslar
      • Baharatlı Zeytinyağı
      • Limonlu Zeytinyağı
      • Acılı Zeytinyağı
      • Mayonez
      • Biber Salçası
      • Domates Salçası
      • Acuka (Kahvaltı Salçası)
    • Turşular
      • Ege Turşusu
    • Zeytinli, peynirli mezeler
      • Babaanne Usülü Zeytin
      • Peynir Mezesi
      • Zeytinli Meze (Girit Usulü)
    • Otlu Mezeler
      • Çipohorta
      • Çaykama
      • Taratorlu Radika
      • Baharatlı Kaya Koruğu
      • Taratorlu Hardalotu Salatası
      • Isırgan Otu Salatası
      • Nane Salatası
      • Zeytinyağlı Fençel (Rezene)
      • Otlu Kuru Börülce
    • Meyveli Mezeler
      • Ekşi Elmalı Semizotu Salatası
      • Kuru Meyveler Eşliğinde Turp Otu Salatası
      • Portakallı Şevket-i Bostan Salatası
    • Sebzeli Mezeler
      • Patlıcanlı Enginar
      • Girit Kabağı Salatası
      • Selanik Yahni
    • Bakliyatlı Mezeler
      • Humus
      • Pilaki (Ermeni Usülü)
      • Selanik Pilaki
    • Sarma ve Dolmalar
      • Ebegümeci Sarma
      • Midye Dolma
    • TAZE YAPRAK SARMA
    • OTLU LAVAŞ
    • SURKİ ( KÜFLÜ PEYNİR )
    • ECCİK
    • PATLICANLI MANCİG
    • ÇILBIR
    • CIDABER
    • ARNAVUT CİĞERİ
    • RUS SALATASI
    • HAVİDZ
    • ANUŞABUR
    • ZEYTİNLİ BERZİRGANİ
    • TAZE YAPRAK SARMA
    • KAYISILI BADEMLİ PİLAV
    • PATLICAN KIZARTMASI
    • FASULYE PİLAKİSİ
    • KURUTULMUŞ YOĞURT
    • BULGUR ÇORBASI
    • LAKERDA
    • ZEYTİNYAĞLI LAHANA SARMASI
    • PATLICAN YEMEĞİ (Alburnia)
    • DOMATES ve MAYDANOZLU BEYİN ( Meoyo Kon PirişiliTomat)
    • EKŞİLİ KABAK KABUĞU YEMEĞİ (Kaşkarika
    • EKŞİLİ KABAK DOLMASI (Dolmas Agras de Kalavasa)
    • DOMATESLİ PİLAV (Aroz Kon Tomat)
    • ZERDE (Aroz Kon Leçe)
  • Etkinlikler
    • Karum Çim Alan Yaratan Kadınlar Etkinliği
    • Workshop Girit Mezeleri
    • Meraki Restaurant Meze Tadım Yemeği
    • İzmir Urla/Barbaros Köyü Oyuk Festivali
    • İzmir kitap Fuarı
  • Kitaplarım
  • İletişim
Buradasınız : Ana Sayfa / Babaannem

Babaannem

Beyaz tenli, kumral saçları, yeşil gözlü, belindeki kuşağının üzerine doladığı kemeri, yazmasının altında gümüşten tacı ile Şehriban Hanım, benim ve tüm ailenin hafızasında ve hatıralarında kalan babaannem.

Anlatırdı; üzerinden uzun yıllar geçmiş olmasına rağmen yaşadıkları olayları kimi zaman gözleri yaşlı, kimi zamansa hüzünlü. Urus savaşı derdi Rus savaşına…O zamanlara, mübadeleye kıtlık zamanları derdi.

Şehriban Hanım çocukmuş o yıllarda, Erzurum, Horosan’a gelmiş ailecek.

Açlık, kıtlık, göç olguları yaşanıyormuş, ağır seferberlik koşulları…

Şehriban Hanım’ın annesi, tahta çeyiz sandığında dolu kitapla gelin gitmiş eşine ve Sevgili Atütürk’ün kitap arkadaşıymış. Çok çalışkan, cömert, mazbut, temiz, tertipli, yemeyi, içmeyi ve hayatı dolu dolu seven insanlarmış ailece.

Ruslar Erzurum’a gireceği zaman, Sevgili Atatürk aileye Karıncalı soyadını vermiş ve Erzurum’dan Bursa’ya göç etmelerini istemiş. Böylelikle Karıncalı ailesinin at üzerinde taşıdıkları birkaç çuval unla 7 yıl süren yolculuk başlamış. Selanikli bir ailenin tek çocuğu olan bababannemin annesi yollarda, çayırlarda, tarlalarda rastladıkları otlarla yemekler, çorbalar ve ekmekler yaparmış kabilesini besleyebilmek için.

Uzun yolculuk kıtlık, soğuk, salgın zor şartlar altında öyle zormuş ki, ailenin bazı fertlerini ve salgın hastalıktan dolayı kız kardeşini yolda bırakmak zorunda kalmışlar! Anlatırdı babaannem, gözleri hüzünlü ve yaşlarla dolu… 7 yıl sonra ulaşmışlar Bursa şehrine. Devlet tarafından bağ, bahçeler verilmiş ama meyve yetiştirerek geçimlerini sağlamak zormuş.

Şehriban Hanım anne karnındayken babası şehit olmuş, amcası ise esir düşmüş! Amcasının künyesi gelmiş ama babasından hiç haber almamışlar. Uzun yıllar boyunca süren göç, en çok da kadınları vurmuş. Ancak savaşta, ölümde, düğünde, göçte her nerede olursa olsun, ne yaşarsa yaşasın, ne hissederse hissetsin kadınlar her zaman mutfakta olmuş.

Babaannem ve annesinden bize kalan miras da Selanik’ten Erzurum’a, Erzurum’dan Bursa’ya taşınan yemekler ve anıları oldu.

Babaannemin yemek yapım kuralları

  • Yemeklerde özellikle zeytinyağı kullanırdı (çok az miktarda).
  • Yemekleri özellikle domates suyu ile pişirirdi. Gerektiği yerde mevsimine göre çok az miktarda ev yapımı salça kullanırdı.
  • Ot yemeklerine su ve tuzu neredeyse hiç koymazdı. Bulgur, tereyağı kullanırdı.
  • Otları (ıspanak, ebegümeci, madımak, ısırgan vb) önceden sıcak suda 5 dakika bekletirdi. Bu işlemin sebzenin asidini aldığını söylerdi.
  • Haşladığı sebzelerin suyunu soğuduktan sonra çiçek diplerine dökerdi.
  • Pilava, çorbaya yağı başka bir tavada ısıtıp üzerüne dökerdi.
  • İnce bulguru soğuk suyla veya domates suyuyla ıslatırdı.
  • Çorbayı mutlaka kısık ateşte pişirir, tuzu bittikten sonra atardı.
  • Dolmanın daha lezzetli olması için sızma zeytinyağı koyardı.
  • Et pişirirken mutlaka bir kaç damla sirke koyardı (etin dağılmaması için)
  • Yumurta haşlarken suyunun içine tuz koyardı (kabuklarının kolay soyulması için)
  • Kuru fasülye, nohut, barbunya gibi bakliyatları bir gece önceden ıslatıp ertesi sabah suyunu değiştirdikten sonra haşlarken bir yemek kaşığı kimyon ilave ederdi.
  • Ekmekleri saklarken ekmek kutusunun bir köşesine tuz koyardı (bayatlamayı geçiktirmek için).
  • Turşu kurarken mutlaka kaya tuzu kullanırdı ve lezzetini artırmak için dereotu, maydonoz sapları ilave ederdi.
  • Lahana, karnabahar yemeklerini haşlarken veya pişirirken tencerenin kapağını kapatmazdı.
  • Kuru soğan pembeleşince tuz koyardı.
  • Balık kızartırken ocakta başka bir kapta sirekeli su kaynatırdı.
  • Pişirdiği yemeklerin baharatlarını ocağı kapatmadna bir kaç dakika önce atardı.
  • Salçanın üzerine zeytinyağı koyardı (küflenmesin diye). Salçayı hep temiz kaşıkla kavanozundan alırdı, kullandıktan sonra buzdolabına kaldırırdı.
  • Tereyağının yanmasını önlemek için kızartma yaparken içine birkaç damla zaytinyağı koyardı.
  • Kızartmaları, demirdöküm tavalarda az yağda, kısık ateşte sürekli çevirerek yapardı.

Antik Şehriban Hanım’ın antik sözlerinden…

  • “Sabah erken uyanacaksın ki erken yol alasın…”
  • Seher vakti kalkacaksın, evin tüm pencerelerini açacaksın ki, gün doğana kadar evine bereket girsin…”
  • “Terbiye’yi sözle değil, gözle vereceksin…”
  • “Kimseyi eşiğinden içeri karıltırma, kimsenin de eşiğinden içeri karışma!”
  • “Kızım ağır ol ki, ağır yongayı yel kaldırmaz…”
  • “Ağır otur batman gelesin!”
  • “Paran gelirken başına taç al…”
  • “Ya nasip, ya kısmet….”
  • “Derdini söylemeyen, meramını bulamaz…”
  • “Sen, sen ol kızım, kötü söz söyleme…Döner, dolaşır sahibini bulur…”
  • “Sabah uyanınca ilk önce mutfağını, sonra yatağını toplayacaksın.”
  • “Yatağa yatmadan önce dişlerini ve saçlarnı fırçala!”
  • “Önce babanız, sonra kocalarınız Atalarınızdır. Asla yediğiniz ekmeğe saygısızlık etmeyin!”
  • “Bir yuvayı dişi kuş kurar.”
  • “Erkek sel gibidir, önünü çeviren kadındır. Eşlerinize sahip çıkınız!”
  • “Ailenin resisi erkektir.”
  • “Kötü söz söyleme, ağu katar aşına.”
  • “Yürümeyi öğrenin ki kaslarınız açılsın!”

 

1970 Ankara doğumludur. Selanik göçmeni bir ailenin Çocuğu olan babaannesi Antik Şehriban'ın mutfağmdan çocukluğundan itibaren çok etkilenmiş ve onun tariflerini günümüze taşımayı hayal etmiştir.
Bu hayalini, 2000 yılında büyük bir sevgi ve özveriyle kurduğu ilk işletmesi olan `Mahzen Giritli Restaurant'da gerçekleştirmiştir.
Mahzen Giritli, kısa zamanda Ankara'nın ilk akla gelen balık restoranlanndan biri olmuş ve ziyaretçilerinden gelen yoğun talep doğrultusunda, 2008 yılında Ankara'nın en büyük balık restoranlanndan 'Girit Balıkçısı'nın kurulmasına vesile olmuştur. Sağlıklı yaşam için lezzetten ödün vermeyen, karakteristik Ege mutfağının kaybolmaya yüz tutan antik tariflerini günümüz modern lezzetleri ile harmanlama misyonunu benimseyen Girit Balıkçısı'nda, Gülhan Kaya mutfakta geliştirdiği enfes mezeleri, deniz mahsullerini ve balık tariflerini misafirlerinin beğenisine sunmuştur. Geliştirdiği lezzetleri televizyon programları ve çeşitli dergilere verdiği röportajlarla sonraki nesillere aktarmak isteyen Kaya, eserleriyle bu hayalini gerçekleştirme fırsatı bulmuştur.
Read More…

  • Email
  • Facebook
  • Google+
  • Instagram
  • Pinterest
  • Twitter

Kategoriler

Arşivler

Bültenimize abone olun

  • Email
  • Facebook
  • Google+
  • Instagram
  • Pinterest
  • Twitter

Copyright © 2024 · Gulhankaya.com ·